SAFİYE HÜSEYİN ELBİ
1881 yılında doğmuştur. Safiye Hüseyin İngiltere’de deniz
ateşesi olan Ahmet Paşa’nın kızıdır. Annesi İngiliz soylularından
Hammond Wilward’ın kızı Josephine Wilward’dır. Büyükbabası
Miralay Şükrü Bey Kırım Savaşında Florence Nightingale’i Kırım’a
götüren geminin süvarisiydi. Deniz yarbayı Hüseyin Bey’le evlendi.
1964 Temmuz’unda İstanbul’da vefat etti.
Balkan Savaşına hemşire olarak katıldı. Balkan savaşı ve I. Dünya Savaşı döneminde
İstanbullu hanımların fahri olarak hemşirelik yapmalarına öncü oldu. Dr. Besim Ömer Paşa
ile çalıştı. I. Dünya Savaşı sonunda Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki Türk esirleri ve
öğrencilerine yardım etmek, Kızılhaç Teşkilatı’yla görüşmek için Avrupa’ya gönderildi.
Görev dönüşü hazırladığı raporda izlenimlerini anlattı.
Çanakkale Savaşı başladığında gönüllü olarak Reşit Paşa Hastane Gemisi'nde
başhastabakıcısı olarak görev yaptı. Gemiye sürekli yaralı taşınmakta, gemi dolunca da
yaralılar Hilal-i Ahmer hastanelerine getirilmekteydi. Çanakkale Savaşlarını Safiye Hüseyin
şöyle anlatmıştı: "…. Çanakkale’de uzun müddet kaldım. Çanakkale’de savaş başladığında
Alman Salibiahmer (Alman Kızılhaçı) ile bizim Hilal-i Ahmer Cemiyeti birleşmiş, Reşit Paşa
vapurunu hastane gemisi yapmıştık. Ben bu geminin hastabakıcısı olmuştum.”
Darülfünûn Konferans Salonu’ndaki derslere devam etti. Balkan ve Çanakkale
Savaşları’nda gönüllü hastabakıcılık yaptı. Safiye Elbi ilk hizmeti Osmanlı Hilal-i Ahmer
Cemiyeti’ydi. Bu cemiyetin Hanımlar Heyeti Merkeziyesinin kurucularından oldu. Kızılay ve
Cehaletle Mücadele Derneğinden onur belgeleri aldı. Çanakkale Savaşı’ndaki hizmetlerinden
dolayı kırmızı şeritli harp madalyası verildi. Amerika ve Avrupa’daki birçok kongreye katıldı.
Göçmenlere Yardım Derneğinde, Verem Mücadelesinde, Yeşilay Kadınlar Kolunda, Kızılay
Sanat Evinde çalıştı. Florence Nightingale madalyası aldı. Yapılan bir röportajda kendi
ifadeleri ile hemşirelik meleğine tutkusunu anlatmaktadır.
“Gittiğim şehirlerde hemen hastaneleri, hemşire teşekküllerini ziyaret ederim.
İsviçre’de, Kanada’da bu davaya verilen önemi gördüğüm zaman içim titrerdi. Bütün
temennim hemşireliğin bizde de bir an önce layık olduğu mevkie ulaşmasıdır. Bunu görürsem
hayatımın en büyük saadetini duyacağım.”
“Bizim mesleğimiz aşk ister. Şimdi aşk yok. Bu yüzden Hemşirelik davamız henüz
halledilmedi. Genç kızlarımız bu mesleğe rağbet etmiyorlar. Bizim zamanımızda hastanelerde
hep paşa kızları çalışırdı. Dünyanın her tarafında bu böyledir. İsveçte ilk hastabakıcı
teşekkülü kraliçenin nedimeleri ile başladı. Almanya’da bu davanın öncülüğünü Kontes
Albach yaptı. Biz çalışmaya başladığımız zaman hastanede doktorlar da, hastalar da
şaşırmışlar “buradaki üzücü, sıkıntılı şartlar içinde çalışmanız günahtır” demişlerdi. Ama biz
böyle düşünmüyorduk. Bakımımızla iyileşen, gözleri parlayan hastalar görmek dünyalara
bedeldir. Hastalara yardım etmek, acılarını dindirmek sevinciyle doluyorduk, gözümüz başka
bir şey görmüyordu artık. Bir kadın eliyle bakılmak, kadın şefkatiyle sarılmak hastaların
moraline de tesir ediyordu. Bize “valde sultan, valde hanım, hanım anne diyorlardı. Evimde
iki çocuğumu bırakmıştım ama, hastaneden yüzlerce çocuğum vardı. Hepsi bana muhtaç.
Harbi Umumide Reşit Paşa gemisindeydim. Yaralı çoktu, hastalar yerlerde yatıyordu.
Başından ameliyat olmuş bir askeri şimdi de görür gibiyim. Yarası çok ağırdı, saatleri
sayılıydı artık. Doktor her şeyi yapmıştı ama, iş işten geçmişti. Yanına gittim, dudakları
kupkuruydu. Can çekişiyordu. Biraz su verdim, baktım alıyor, biraz daha verdim.
Kımıldamaya başladı, ümitle koştum, süttozu eritip kaşıkla yavaş yavaş içirdim. Durumu
gittikçe düzeldi. Birkaç saat içinde ölümden hayata döndü.”
KAYNAKLAR
1. Bilgin İ: Çanakkale’nin Kadın Kahramanı:Safiye Hüseyin. Timaş Yayınları, 2008, İstanbul.
2. Hekimoğlu M:Florence Nightingale Madalyasını Alan İlk Türk Kadını: Safiye Elbi. Dergi Adı Belli Değildir. Tahmini Yayınlandığı Tarih: 1955.
3. Toros T:Safiye Hüseyin Elbi. Skylife Dergisi. Nisan 54, 1995.
Yorumlar