Beynin derinliklerine giriş kapısı: Neuralink


 2020 yılının sonlarına doğru gelirken teknoloji dünyasından bir yeni gelişme daha gündemde yerini aldı. Tartışmalar da hemen ardından başladı. Devrim niteliğinde görenlerimiz de, komplo teorilerine katılanlarımız da, arada kalmışlarımız da var mutlaka. Westworld adlı dizide duyduğum bir replik geliyor burada aklıma. Dr.Ford, robotlardan birine; “Onlar(insan,ölümlü) olmanı istemiyorlar, sen(ölümsüz) olmak istiyorlar.” diyordu. Spoiler vermek istemem şimdiden bilmeyenler için, nitekim Neuralink de ilerleyen süreçlerde benzer doğrultuda gidecek gibi duruyor bence. Peki nedir bu Neuralink?

2016 yılında Elon Musk tarafından

kurulan şirket ultra hızlı beyin-

bilgisayar ara yüzü oluşturmayı

hedeflemekte. Amaçları ise

kısa vadede spinal kord zedelenmesi

olan/felçli bireylerin beyin

sinyalleriyle el, klavye, mouse vb.

aracılar kullanmadan bilgisayar,

telefonlarını kontrol edebilir

hale gelmesi. Aslında bahsi geçen

el ağız kaslarımız, klavye, mouse

da bir çeşit ara yüz. Ama düşündüklerimizi

direkt beynimiz yoluyla

aktarabilmek çok daha hızlı

ve ilgi çekici değil mi? Sonuçta konuşurken, yazarken ortaya dökülen kelimeler kafamızdakilerin

ne kadarlık bir kısmını karşılayabiliyor?

Projenin 2019 Temmuz ve 2020 Ağustos aylarında halka açık iki sunumu yapıldı.

Son sunumda sağlıklı bir domuza takılmış bu ürünle sinyallerin okunmasına şahit olduk, FDA 

tarafından Temmuz ayında Breakthrough Device/Çığır Açan Cihaz tanımını aldığını öğrendik. İnsan 

deneyleri içinse henüz izin alınamamış. Aslına bakarsanız bu çok yeni bir fikir değil. Non-invaziv ve 

invaziv olmak üzere farklı metotlar mevcut. Non-invaziv olanlar beyin sinyallerini kafatası dışından 

okumaya çalıştığından etkisi bir derecede sınırlanıyor. Bu bir nevi odada yapılan muhabbeti kapı-duvar 

arkasından bardakla dinlemek gibi. İnvaziv olaraksa Utah Array, Deep Brain Stimulation (DBS) 

yöntemleri benzer amaçlara sahip. Peki Link’in bunlardan farkı ne?

Elektrotlarının şimdiye kadarki projelere oranla sayıca epey fazla olması (Utah Array dizi başına 100, 

DBS cihaz başına 8-16, bir Link ise 1024 kanal içeriyor) ve boyutunun küçüklüğü temel ayırıcı 

özelliklerinden. Link, işaret parmağımızın ucunda taşıyabileceğimiz, para büyüklüğünde bir cihaz. 

Elektrotları ise bir saç telinden 10 kat daha ince. Bu derece bir incelik insan eli tarafından beynimize 

yerleştirilmesini de haliyle zorlaştırıyor. Bu nedenle operasyon da dikiş makinesine benzer bir robotla, 

8 mm’lik kafatası açıklığından gerçekleştiriliyor. Robot, damar bulunmayan bölgeleri kameralarla 

tespit ederek elektrotları oraya, 6-7 mm derinliğe dikiyor, böylece kanama riski de büyük oranda 

azaltılıyor. 

Operasyon süresinin 1 saatten kısa olacağı, genel anesteziye gerek duyulmayacağı ve hastaneden aynı 

gün ayrılabileceğimiz söyleniyor. Yapıldığı malzemeler de hem yabancı cisim olarak algılanmaması 

hem de uzun süre kullanımı dolayısıyla hasarlanmaması için biyouyumlu olacak şekilde seçilmeye 

çalışılıyor, şu anda ince film metaller ve polimerler kullanılmakta. Beyinden bilgisayara aktarım 

kablosuz olarak bluetoothla gerçekleşecek. Gün boyunca kullanılabilir, gece şarj edilebilir(USB portu 

içeriyor), 5-10 metrelik wireless aralığına sahip ve dışarıdan neredeyse görünmüyor bile. 1024 elektrot 

da okuma ve yazma fonksiyonuna sahip. Yani hem aldığı sinyalleri anlamlandırabiliyor hem de beyinde 

ilgili alanları stimüle edebiliyor. Hacklenir miyiz ya da başka kablosuz ağlardan etkilenir miyiz 

sorularına henüz tamamiyle olumlu cevap alamıyoruz, hala üzerine çalışılmakta. Şuanda şirkette farklı 

alanlardan yaklaşık 100 kişi çalışıyor ve sayıca daha da büyüme hedefindeler. Okurlarımız arasında da 

ilgilenen olursa sitesinden başvuru yapabiliyorsunuz. Uzun vadeli hedeflere gelecek olursak bu projenin 

insan-yapay zeka simbiyozunun oluşturulmasında da önemli bir rol oynayacağı düşünülmekte. Tabii 

beynimiz, içerisinde daha pek çok gizemi barındırıyor. Bu nedenle uzun vadeli hedeflerin önünde kat 

edilmesi gereken yol gerçekten uzun gibi, bir yandan da teknolojinin hızlıca gelişiyor olması artık 

dizi/filmlerdeki gerçekliğin bize o kadar da uzak olmadığının göstergesi.

-Ayça KOYUNCU 

KAYNAKLAR

1) An Integrated Brain-Machine Interface Platform With Thousands of Channels

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6914248/

2) https://neuralink.com/

3) Neuralink Progress Update, Summer 2020

Neuralink Progress Update, Summer 2020

4) Neuralink Demosu Değerlendirme

CANLI YAYIN - Elon Musk'ın Neuralink Demosu




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜZYILIN BEYİN CERRAHI

SAFİYE HÜSEYİN ELBİ

PROF. DR. GÖKHAN HOTAMIŞLIGİL